Merhaba!
Altay halkına ait Yaratılış Destanı üzerine kapsamlı bir araştırma yaptım. Bu destan, sözlü gelenekle aktarıldığı için günümüze tam haliyle ulaşamamış. Yine de elimdeki kaynaklardan çıkardığım notları sizlerle paylaşmak istedim. İleride yeni detaylar bulursam, bu yazıya eklemeler yapacağım. Şimdi gelin, bu etkileyici mitin özüne birlikte bakalım. Resimlerle anlattım ve resimleri yapay zekaya yaptırdım.
Türk mitolojisine dair tüm yazıları görmek için tıklayınız.
Mitolojiye dair tüm yazıları görmek için tıklayınız
Yaratılış Destanı
☆Altay mitolojisine göre, evrenin başlangıcında yalnızca uçsuz bucaksız bir su ve Tanrı Kayra Han vardı. Gökyüzü, yer, ay, yıldızlar henüz yaratılmamıştı. Bu yalnızlık içinde Kayra Han’ın karşısına sudan çıkan Ak Ana adlı ruhsal bir varlık çıktı ve ona "Yarat!" dedi. Bunun üzerine Kayra Han, kendine benzeyen bir varlık olan “Kişi”yi yarattı.
☆İkisi birlikte suyun üzerinde uçarken Kişi, Tanrı’dan daha yükseğe uçmayı istemeye başladı. Bu kibri yüzünden gücünü kaybedip suya düştü. Pişman olunca Tanrı ona merhamet etti ve tekrar yüzeye çıkmasını sağladı.
☆Daha sonra Kayra Han dünyayı yaratmaya karar verdi çünkü Kişi artık uçamazdı. Kişi’den suyun dibinden toprak getirmesini istedi. Ancak Kişi, toprakla kendi gizli dünyasını yaratmayı planladı. Toprak su yüzeyine serpilince Tanrı ona “Büyü!” dedi ve dünya oluşmaya başladı. Fakat Kişi’nin gizlice sakladığı toprak da büyümeye başladı ve neredeyse onu boğuyordu. Tanrı “Tükür!” diyerek onu kurtardı.
☆Kişi’nin ağzından çıkan ıslak toprak yeryüzünde bataklıklar ve tepeler oluşturdu. Kayra Han buna öfkelendi ve Kişi’yi ışık aleminden kovarak ona “Erlik” (şeytan) adını verdi. Daha sonra dokuz dallı bir ağaç yaratarak her dal altına bir insan yerleştirdi. Bu dokuz kişi, insan ırklarının atası sayıldı.
☆Erlik bu insanlara sahip olmak istedi ama Tanrı izin vermedi. Yine de onları kandırarak kötülüğe sürükledi. Kayra Han buna üzülüp onları kendi hallerine bıraktı ve Erlik’i yeraltının üçüncü katına sürdü. Kendisi ise göğün 17. katındaki nur alemine çekildi ve insanlara rehberlik etmesi için bir melek gönderdi.
☆Erlik, Kayra Han’ı kıskanarak kendi göğünü yaratmak istedi ve Tanrı’dan izin aldı. Onun dünyası yerle gök arasında, daha özgür bir yaşam sunuyordu. Bu duruma sinirlenen Kayra Han, Mandişere adında bir kahraman gönderdi. Mandişere, mızrağıyla Erlik’in dünyasını yıkıp parçaladı. Parçalar eski dünyanın üstüne düşerek coğrafyayı değiştirdi; yüksek dağlar, derin vadiler ve ormanlar bu şekilde oluştu.
![]() |
Mandişere |
☆Sonunda Tanrı, Erlik’i dünyanın en alt katına sürdü. O günden beri güneşsiz, aysız bir karanlıkta yaşamaktadır. Kayra Han ise hala 17. gök katından evreni yönetmektedir.
Bir sonraki gönderimde bu destanın biraz daha ayrıntılarına inip başka karakterlerden bahsedeceğim.
Tam bugün ayt edebiyat için doğal destanlara çalıştım. :))
YanıtlaSilNasıl güzel denk geldi bu yazı!
Çok teşekkür ediyorum.
Sevgiler. 🌷
Merhabalar. Öncelikle çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
SilDoğal destanlara bir örnek oluyor tabii bu. Türklerin bilinen ilk efsanesi, mitolojisi ve destanı olma özelliği taşıyor.
Yorumunuz için ben teşekkür ederim, sevgiler... :)
Çok güzel bir yazı olmuş. Hem açıklayıcı hem ilgi çekici. Mitolojiyi sevsem de bazı anlatımlar kafa karıştırıcı olabiliyor. Emeğine sağlık. Devam yazılarını bekliyorum. :)
YanıtlaSilEvet, ben de araştırırken kafam çok karıştı açıkçası. Çok eski olduğu için doğru kaynakları bulmak da oldukça zor. Anlatılarımdan kafanı karıştıran yerler olursa her zaman sorabilirsin... Çok teşekkür ederim. :)
Silkayra han yani hem Tanrı hem İsa gibi bişey demek ki :) mandişere dışında hepsi mantıklı geldi :)
YanıtlaSilAslında Mandişere ilahi savaşçı gibi. Kayra Han'a karşı gelenlere müdahele ediyor, onun düzeninin bozulmamasını sağlamaya çalışıyor. :)
Sil