Bir Adımda Çöl, Bir Adımda Antarktika: Sorgun

Tatiller bazen sadece uzaklaşmakla kalmaz, bizi olduğumuz yerin dışına da taşır. Sorgun da böyle bir yer işte. Manavgat’ın biraz ilerisinde, Antalya’nın sıcak kalbinde saklanan bu cennet köşesi, bana bir doğa mucizesinin tam ortasında olduğumu hissettiriyor. Sevgilimle birlikte yaptığımız bu mini kaçamak, hem bedenimizi hem ruhumuzu bambaşka yerlere götürdü.




Sorgun'un güzel yanı bir tarafı deniz, diğer tarafıysa nehirdir ve arasındaki mesafe de oldukça kısadır. Biz sakinliği ve soğukluğu nedeniyle nehre girmeyi tercih ederiz genelde buraya geldiğimizde. Kumlara ilk adımımızı attığımızda çölün ortasındaymışız gibi hissettik bu geldiğimizde. Ayaklarımız, güneşin altında kavrulmuş incecik kumlara değdiğinde kelimenin tam anlamıyla yandık. Sonra bir adım attık... ve bir anda Antarktika’da bulduk kendimizi. Göz alabildiğine yeşilin eşlik ettiği bir nehrin içinde… ama öyle böyle değil, buz gibi! Tüm vücudunu uyuşturan ama bir o kadar da canlandıran bir serinlik var suda.




Sorgun Neresi?

Sorgun, Antalya’nın Manavgat ilçesinde, Side’ye oldukça yakın bir bölgede yer alıyor. Burası doğal güzelliği ve korunmuş ormanıyla öne çıkan nadir yerlerden biri. Hem tatil köyleriyle çevrili hem de hâlâ doğayla iç içe kalabilmiş. En ilginciyse, önceden bahsettiğim gibi, kara parçasının bir yanında Akdeniz’in tuzlu maviliği, diğer yanında ise Manavgat Nehri’nin buz gibi tatlı suyu bulunuyor. Aynı anda hem güneşin yakıcılığını hem nehrin serinliğini hissedebilmek… Hem de yürüyerek beş dakika mesafede deniz ve nehrin arası. Bunu başka nerede yaşayabilirsiniz, bilmiyorum.



Günlükten Bir Sayfa 

Dün burayı ziyaret ettiğimizde her şey çok basitti ama beni mutlu eden bir gün oldu. Kumlarda yürüdük sevgilimle, sonra dayanamayıp nehre atladık. Vücudumda ani bir şok etkisi ama ardından tarifsiz bir rahatlama. Sevgilimle birlikte nehrin ritmini dinleyerek uzandık, sessizlikte bile konuşabiliyorduk.


Bazen fazla bir şey yapmaya gerek kalmaz, ben bunu çoğu zaman hissederim. Doğa konuşur, rüzgar anlatır, su öğretir, birinin kalbi sevgiyi konuşmadan yayar. Sorgun bana bunu tekrar hatırlattı. Zıtlıkların aslında nasıl uyum içinde olabildiğini… Sıcak ve soğuk, tuzlu ve tatlı, çöl ve nehir… Hepsi aynı yerde, aynı anda.



Gitmeyi Düşünenlere Küçük Notlar

💚Sorgun Ormanı’nda yürüyüş yapmak çok keyifli. Sabah erken saatlerde gitmenizi öneririm; hem serin hem de kuş sesleri arasında yürümek rahatlatıcı oluyor baya.

💚Deniz tarafında gün batımı mükemmel. Ama bizim favorimiz, nehrin kenarında buz gibi suda geçirilen saatler oldu yine de. Öğleyin buz gibi nehirde yüzüp, akşama doğru oturma yerlerine geçip yemeğinizi yiyip dinlenip, gün batımında denizde yüzebilirsiniz.

💚Bölgedeki bazı alanlar koruma altında olduğu için ateş yakmak ya da kamp kurmak yasak olabilir, gitmeden kontrol etmenizi öneririm.

💚Fotoğraf tutkunları için ışık harika, doğa ise başlı başına bir sanat eseri gibi.



Ve Son Olarak…

Sorgun, bana sade şeylerin ne kadar büyülü olabileceğini yeniden gösterdi. Gün batımında nehir kenarında otururken hissettiğim huzuru, nehrin buz gibi sularında çığlık çığlığa gülüşlerimizi, kızgın kumlarda çıplak ayakla koşarken hissettiğim özgürlüğü unutacağımı sanmıyorum. Bazen sadece iki adım yeterli: biri seni kavurur, diğeri serinletir. Ama ikisi birden seni hayata döndürür.


2 yorum:

  1. Yine çok güzel fotoğraflar. Ve orada olmak istedim.

    YanıtlaSil
  2. oyyy bu sıcakta antartika mııı iyimiş :)

    YanıtlaSil

×