Sıcakların iyice bunaltmasıyla sonunda tatile çıktım ve tatil için üç önceden okumadığım Agatha Christie kitabı seçtim. Bunlar:
-Kütüphanedeki Ceset
-Filler de Hatırlar
-Cinayetler Oteli
Kütüphanedeki Ceset kitabını bitirdim, bu kitabın incelemesini paylaşacağım şimdi. Diğerlerini de her zaman ki gibi okudukça paylaşacağım. İncelemem spoiler (kitap hakkında detaylı bilgi) içermez.
Agatha Christie’nin 1942 yılında yayımlanan Kütüphanedeki Ceset (Orijinal adıyla: The Body in the Library) adlı eseri, Miss Marple serisinin en bilinen kitaplarından biridir. Kitap klasik bir “kapalı oda” gizemi sunuyor ancak bu sefer olayın başlangıç noktası evin en sakin, en güvenli yeri olması gereken bir yer yani bir kütüphanedir...
Banliyödeki Gossington Hall’da sıradan bir sabah… Ta ki evin hizmetçisi kütüphanede genç bir kadının cesedini bulana kadar. Ceset, tanınmayan biri. Ne ev halkı ne de dostları kim olduğunu biliyor. Ama kısa sürede olayın çapı büyüyor: Otelde kalan bir başka genç kızın kaybolmasıyla birlikte işler karmaşık bir hal alıyor.
Miss Marple olaya dahil olduğunda, görünürdeki çözümlerin hepsinin birer aldatmaca olduğunu fark eder. Olayı çözmek için "insan doğasını" temel alan gözlemlerini kullanır. Polisiye romanlarının sıklıkla yaptığı gibi fiziksel ipuçlarından ziyade davranışsal detaylara dikkat çekiyor.
Christie'nin büyük başarısı burada devreye giriyor: okur, her şeyin ortada olduğunu hissediyor ama yine de katilin kim olduğunu kestiremiyor. Çünkü hikayenin kalbi, karakterlerin birbirleriyle olan ilişkilerinde saklı.
Christie’nin üslubu sade, akıcı ve diyalog ağırlıklıdır. Betimlemeler kısa ama etkileyici. Asıl gücünü karakterlerin davranışları ve konuşmalarından alıyor. Miss Marple karakteri her zamanki gibi nazik, dikkatli ve oldukça keskindir. Roman boyunca polis teşkilatının klasik yöntemleriyle Miss Marple’ın içgüdüsel zekası kıyaslanır; tahmin edeceğiniz üzere, Marple galip gelir. Christie’nin dili, Marple’ın karakteriyle mükemmel bir uyum içindedir: alaycı ama asla kaba olmayan bir zekanın süzgecinden geçmiştir.
Miss Marple
Tatlı görünümünün ardında keskin bir zeka taşıyan yaşlı kadın dedektifimiz. Olaylara sezgiyle değil, yılların insan gözlemine dayanan çıkarımlarıyla yaklaşır. Kütüphanedeki Ceset kitabında oldukça sakin ilerleyen bir soruşturmanın merkezine usulca yerleşir ve herkesten önce sonuca ulaşır.
Dolly ve Arthur Bantry
Cesedin bulunduğu evin sahipleri. Özellikle Dolly Bantry, dedikoduyu seven ve sosyal çevresinde aktif bir kadındır. Miss Marple’ın olaya dahil olmasında önemli bir rol oynar. Arthur Bantry ise emekli bir albay; eşine ve itibarına düşkündür.
Ruby Keene
Kütüphanede bulunan genç kadının kimliği: bir dans salonunda çalışan, gösterişli ama kırılgan bir genç kız. Onun geçmişi, romanın merkezindeki sırları ortaya çıkaran kilit noktalardan biridir.
Josie Turner
Ruby'nin kuzeni ve birlikte çalıştığı başka bir dansçı. Sakin görünümünün altında çıkarcı bir tarafı vardır ve olayların gidişatında önemli bir rol oynar.
Conway Jefferson
Ruby ile bağlantılı olan zengin, yaşlı bir adam. Geçmişindeki trajediler ve şimdiki bağları, cinayetin gidişatını şekillendiren unsurlardan biri halindedir.
Polis Müfettişleri (Slack ve Craddock)
Klasik polis karakterleri… Olaylara resmi protokollerle yaklaşırlar ama çoğu zaman ipuçlarını yanlış okurlar. Miss Marple onların önünde ilerleyerek suçun iç yüzünü çözmede bir adım öne geçer.
Genel Değerlendirmem
Kütüphanedeki Ceset, Agatha Christie’nin daha klasikleşmiş eserlerine kıyasla biraz daha sönük kalıyor. Hikaye yer yer kendini tekrar ederken, diyaloglar zaman zaman sıkıcı ve yorucu bir hal alabiliyor. Özellikle başmüfettişlerin yaklaşımı, artık bayatlamış polisiye kalıplarını andırıyor; örneğin ev sahibinin tanıdık olması nedeniyle onları en başta tamamen göz ardı etmeleri, modern okurlar için inandırıcılıktan uzak kalabiliyor.
Olayın çözümü, Miss Marple’ın karakteristik sezgileriyle gelse de kitabın genel akışı bugünün temposuna göre biraz yavaş. Buna rağmen, Christie'nin atmosfer yaratma gücü ve karakter gözlemleri sayesinde kitap yine de “çerezlik” bir okuma sunuyor. Polisiye meraklıları için özellikle Miss Marple evrenine aşinalık adına okunabilir ama beklentiyi çok yüksek tutmamakta fayda var. Puanım: 6.5/10
Instagram: @kayipfisilti
Tüm Agatha Christie kitap incelemelerimi ve önerilerimi görün.
Hiç yorum yok: