Finding Paradise | Oyun Önerisi

Finding Paradise, To The Moon’un hikayesini kalbimde bıraktığı yerden alıp daha derin bir noktaya taşıyan bir oyun oldu benim için (To The Moon oyun incelememi görmek isterseniz tıklayınız). Yine aynı duygusal yoğunluk, aynı içe işleyen atmosfer… Hikayesiyle beni en başından itibaren içine çekti ve tıpkı ilk oyunda olduğu gibi gözlerimi yaşartmayı başardı. Bu kez anlatılan hikaye farklı olsa da, duyguların samimiyeti ve karakterlerin derinliği hiç değişmemiş.




Genel Bilgiler

Finding Paradise, To the Moon’un da yaratıcısı olan Kan Gao tarafından yazılıp yönetilmiş, Freebird Games tarafından geliştirilen bir bağımsız hikaye tabanlı macera oyunu. 2017 yılında çıkış yapan oyun, tıpkı ilk oyunda olduğu gibi RPG Maker motoruyla yapılmış olmasına rağmen, anlatımı ve müzikleriyle çok daha büyük bir etki yaratıyor. Ortalama 4-6 saat arasında süren bir oynanışa sahip. Hikaye ağırlıklı ilerlediği için zorluk seviyesi oldukça düşük; daha çok diyaloglar, keşif ve küçük bulmacalar üzerine kurulu bir deneyim sunuyor. Oyunun müzikleri de yine Kan Gao’ya ait ve duygusal sahneleri tamamlayan en güçlü unsurlardan biri. Steam'de şu anda indirimde; 5.79 dolardan 1.15'e inmiş. Oyunun Steam sayfasına gitmek için (fragmanını da buradan görebilirsiniz): Finding Paradise | Steam



Hikaye ve Dr. Neil Watt

Finding Paradise’ın hikayesi benim için oyunun en çarpıcı kısmıydı. Başlangıcı oldukça ilginçti; merak uyandıran bir gizem havası vardı. Fakat bir noktada her şey klasik bir aşk üçgenine dönüşecekmiş gibi geldi. “Bu sefer olmamış galiba,” diye düşündüğüm anda oyun öyle bir ters köşe yaptı ki, duygusal anlamda yine hazırlıksız yakalandım. Karakterlerin geçmişine inildikçe hikaye sadece bir aşk hikayesi olmaktan çıkıp, pişmanlık, özlem ve seçimler üzerine derin bir anlatıya dönüştü. Tam “artık şaşırtamaz” derken, kalbimi yine tam yerinden vurdu. 


Finding Paradise, yaşlı bir adam olan Colin Reeds’in hayatına son bir kez geri dönmek için Dr. Eva Rosalene ve Dr. Neil Watt’ın yardımını istemesiyle başlıyor. İkili, tıpkı To The Moon’da olduğu gibi Colin’in anılarına girerek onun en derin arzularını keşfetmeye çalışıyor. Ancak bu kez işler beklenenden daha karmaşık. Colin’in dileği, geçmişini değiştirmekten çok, geçmişiyle barışmak üzerine kurulu. Oyun boyunca çocukluğundan yetişkinliğine kadar uzanan anılarda, pişmanlıklar, seçimler ve “mutlu bir hayat”ın ne anlama geldiği sorgulanıyor. Başta basit bir aşk hikayesi gibi görünse de, ilerledikçe insanın kendisiyle olan iç mücadelesine dönüşüyor.


İlk oyunda Dr. Neil Watt’ı bazen fazla alaycı, hatta biraz samimiyetsiz bulmuştum. Mizahı yer yer duygusal sahneleri gölgede bırakıyor gibiydi. Ancak Finding Paradise’ta Watt çok daha doğal, komik ve içten hissettirdi. Esprileri bu kez hikayeyi bölmek yerine denge kuruyor; duygusal anların ağırlığını hafifletip oyuncuya nefes aldırıyor. Onun bu yanını görmek karakteri benim için çok daha sevilebilir hale getirdi. Özellikle ağır duyguların işlendiği bir oyunda Watt’ın mizahı tam kararında bir “insanlık dokusu” katıyor diyebilirim.



Oynanış

Finding Paradise, oynanış açısından ilk oyuna göre belirgin şekilde gelişmiş hissettiriyor. To The Moon’da neredeyse tamamen hikaye odaklı, etkileşimin az olduğu bir yapı varken bu oyunda küçük ama fark yaratan yenilikler var. Özellikle bazı sahnelerde yer alan mini savaş bölümleri ve daha aktif ilerleyen diyaloglar, hikayenin temposunu canlı tutmuş. Yine temelinde yürüyüş, keşif ve anı toplama mekanikleri bulunuyor ama bu kez sahneler arasında geçişler daha akıcı, çevreyle etkileşim de biraz daha fazla. Her ne kadar karmaşık bir oynanış yapısı olmasa da, anlatımı destekleyen bu ufak detaylar deneyimi çok daha sürükleyici hale getiriyor.




Grafik

Finding Paradise, tıpkı To The Moon gibi piksel tarzı bir görselliğe sahip ancak bu kez ortamlar daha detaylı ve canlı hissettiriyor. Özellikle renk paleti önceki oyuna göre daha yumuşak ve sıcak; duygusal tonlara birebir uyum sağlıyor. Küçük detaylarla dolu mekanlar, karakterlerin anılarına geçişlerde kullanılan ışık efektleri ve doğa sahnelerindeki pastel tonlar, hikayenin duygusal yönünü daha güçlü hissettiriyor. Grafikler teknik anlamda mütevazı olsa da, anlatım gücüyle birleşince oldukça etkileyici bir atmosfer yaratıyor. Kısacası, görsel sadeliğini duygusal yoğunlukla telafi eden bir oyun.



Müzikler ve Seslendirme

Oyunda herhangi bir seslendirme bulunmuyor; tüm hikaye diyalog kutuları üzerinden ilerliyor. Bu durum, karakterlerin duygularını kelimelerle ve müzikle hissettirme biçimini daha da ön plana çıkarıyor. Finding Paradise’ın müzikleri yine Kan Gao tarafından bestelenmiş ve her biri sahnelerin duygusal ağırlığını mükemmel bir şekilde tamamlıyor. Özellikle piyanonun ön planda olduğu parçalar, hem nostaljik hem de yürek burkan bir atmosfer yaratıyor. Bazen bir sahnede hiçbir kelime söylenmeden, sadece müzikle gözlerin dolması mümkün oluyor. Seslendirme olmamasına rağmen, melodilerin gücü sayesinde her karakterin sesi zihinde canlanıyor. Bitiş şarkısınaysa gerçekten bayıldım. Buraya bırakıyorum, dinleyebilirsiniz:



Kısa hikaye okuma tarzında bu oyunlar fakat senaryolarını çok kaliteli buldum. Devam oyunu var mı daha bilmiyorum, varsa oynamaya devam edeceğim. Duygusal, hikaye odaklı oyunlar arıyorsanız kesinlikle denemenizi tavsiye ederim bu oyunları...

Hiç yorum yok:

×