True Detective - 1. Sezon | Dizi Önerisi

Polisiye, dedektif ve suç içerikli her şeyin hastası olan ben uzun bir aradan sonra yine bu tarz şeyler izlemeye okumaya başladım. Bir süredir ara vermiştim, sürekli aynı tarz şeyler okuyorum ya da izliyorum diye. Farklı şeylere odaklanıyordum ama artık tekrar bu tarza dönmenin zamanı geldiğini düşündüm. Ve gerçekten iyi bir başlangıç yaptığımı düşünüyorum. İzlediğim kadarıyla acayip sağlam bulduğum True Detective'den bahsedeceğim size. Dört sezondan oluşuyor. Normalde ben dizi bitince yaparım değerlendirmelerimi fakat tüm sezonları birbirinden bağımsız olduğu için ayrı ayrı değerlendirmeye karar verdim bu sefer. Şu an üçüncü sezona geçtim. Birinci sezonu çok beğenmeme rağmen ikinci sezondan çok daha fazla etkilendim, sonra bahsedeceğim ikinci sezondan da.


Bu gönderi spoiler (dizi hakkında detaylı bilgi) içermemektedir. Fakat yorumlarda herkes istediğini yazabildiği için yorumlarda spoiler bulunabileceğini göz önünde bulundurunuz.




Dizi Hakkında Genel Bilgiler ve Konusu


Amerikan suç draması olan True Detective (Gerçek Dedektif), 12 Ocak 2014 yılında HBO'da gösterime başlamıştır. Şu anlık dört sezon ve sekizer bölümlerden oluşuyor. Dördüncü sezon hala devam etmekte, yani dizi final vermedi. Bölümler birer saat sürüyor. IMDB puanı: 8.9/10, benim puanım ise 9/10.


True Detective dizisinin ilk sezonu, iki Louisiana Devlet Polisi cinayet dedektifi Rust Cohle (Matthew McConaughey tarafından canlandırılan) ve Martin Hart'ın (Woody Harrelson tarafından canlandırılan) karmaşık ve rahatsız edici bir cinayet davasını soruşturmasını anlatıyor. Olaylar iki zaman çizgisi boyunca gelişir - orijinal soruşturmanın yapıldığı 1995 ve dedektiflerin ayrı ayrı olay hakkında 2012'de sorgulandığı zaman.


Asıl olay ise Dora Lange adlı genç bir kadının ritüelistik cinayetidir. Cohle ve Hart soruşturmaya daldıkça, birkaç yılı kapsayan, gizemli ve derinlemesine rahatsız edici bir deseni oluşturan bir dizi bağlantılı suçu keşfederler. Soruşturma, onları Louisiana'nın karanlık iç yüzünden geçirir, tarikatlar, uyuşturucular ve yolsuzlukla karşılaşmalara yol açar.


Dizinin fragmanı:



Karakterler




Martin Hart (Woody Harrelson, resmin solundaki) 

Woody Harrelson'ın canlandırdığı Martin Hart karakteri, geleneksel polis ve aile babasını yansıtsa da izledikçe aslında çok farklı biri olduğunu, kendi içinde çok karmaşık bir yapıya sahip olduğunu görüyoruz. 


Hart, ortağı Rust Cohle'a göre keskin bir tezat oluşturur. Cohle içsel, felsefi ve genellikle kötümserken, Hart daha pragmatik ve gerçekçidir. Bu ikilem hikayeyi oldukça derinleştiriyor. 


Önceden bahsettiğim gibi hikaye birkaç yılı kapsıyor ve böylelikle dizi, izleyicilere Hart'ın karakterinin evrimini gözlemleme fırsatı tanıyor. 1995 yılındaki soruşturmanın başlangıcından 2012 yılındaki yaşamına kadar, Hart önemli değişimler geçiriyor. Bu değişimler, davayla ve onun yapılan seçimleriyle alakalı olarak yaşadığı zorluklar anlatılıyor. Benim gözümde sinir bozucu bir karakterdi.


Rust Cohle (Matthew McConaughey, resmin sağındaki)

Bu karakteri Martin'e göre daha çok sevdim ben. Daha derin ve düz geldi. Aslında daha karmaşık ama Martin'e verilen rol insanda bir iticilik hissettiriyor, en azından benim için öyleydi. Rust Cohle, özellikle derin felsefi doğası ve içsel düşünceleriyle öne çıkıyor. Sıkça varoluşçu ve nihilist düşüncelere dalan Cohle, yaşamın ve insanın durumunun anlamını düşünüp duruyor. Onun monologları ve diyalogları, dizinin entelektüel derinliğine katkıda bulunan karmaşık ve hoş fikirlerle dolu.


Cohle'ün trajik bir geçmişi var. Kızının küçük yaşta ölüyor ve ardından evliliği çöküyor. Bu kişisel trajedi onu rahatsız eder, dünya görüşünü şekillendirir ve karmaşık kişiliğini daha da karmaşık hale getirir. Taşıdığı travma, karakterine derinlik katarken, hikaye boyunca yaptığı eylemlerde de etkilerini bolca görüyoruz.


Müzik & Yer

Dizinin giriş müziği çok eskidendir bilip çok da sevdiğim The Handsome Family'e ait. Far From Any Road şarkıları çalıyor. Bunun dışında dizi içerisinde blues ve folk tarzı var, Lera Lynn'in performansları ve farklı tarzlardaki müzikler (Lungs - Townes Van Zandt, The Only Thing Worth Fighting For - Lera Lynn gibi) diziye önemli derecede duygusal etki veriyor.




True Detective, Amerika'nın Louisiana eyaletinin çeşitli yerlerinde çekilmiştir. Louisiana'nın çeşitli manzara ve benzersiz mekanlarına sahiplik yapan New Orleans şehri ve kırsal bölgelerini kapsıyor genel olarak. 


Genel Düşüncelerim

Oldukça beğendiğim bir seri oldu. Diğer sezonlarından da etkileneceğime emin gibiyim. Çok fazla çıplaklık ve cinsellik var. Açıkçası cinselliğe karşı değilim ama dizi izlerken sürekli karşıma çıkınca rahatsız olanlardanım. Her şeyin fazlası benim gözümde zarar. Bu bir tık rahatsız etti yani beni dizide. Onun dışında sonunda tam istediğim şeye kavuşamadım. Yani, acayip sürükleyici bir hikayesi vardı benim için. Ama sonunda özellikle katile yönelik daha derin bir hikaye bekliyordum. Katilin bulunma süreci oldukça heyecanlı fakat katil bulundu, dizi bitti gibi oldu. Katilin de hikayesinin anlatılmasını isterdim. Bunlar dışında hiçbir sorun yoktu. Kesinlikle suç, polisiye, suç içeriklerini seviyorsanız izlemeniz gereken bir dizi. Puanım 9/10.



8 yorum

  1. Merak ettiğim ama nedense sevmeyip sıkılacağımı düşündüğüm için izlemediğim bir seri. Yine de aklımın bir köşesinde duruyor günü gelir de izlerim diye.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neden sevmeyeceğinizi düşündünüz ki? Konusu mu ilginizi çekmiyor, polisiye olması filan? Acayip kaliteli bir dizi olduğunu söyleyebilirim size. :)

      Sil
    2. Sanki çok kasvetliymiş gibime geliyor nedense. Anlamsız bir ön yargı olabilir. İlk fırsatta bi bölüm bakıp öyle karar vereyim en iyisi :)

      Sil
    3. Ah anladım... Kasvetli gelebilir o zaman cinayet konuları ve kimi duygusal bölümlerinden dolayı. Nasıl isterseniz, kendinizi izleyebilecek gibi hissederseniz izlersiniz öyleyse... :)

      Sil
  2. Detaylı anlatımın çok aydınlatıcı olmuş. Karakterler gerçekten ilginç. Polisiye, gizem severim ben de ama sondaki yorumunu görünce pek şaşırmadım. Yabancı dizilerde genelde müstehcen içerik olması hiç hoşuma gitmiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.

      Evet, benim de çok hoşuma gitmiyor ama hikayesi için değer dediğim birçok dizi var. O kısımları genelde atlıyorum ben de. Bu diziye şans vermenizi öneririm...

      Sil
  3. çok iyilerden bu dizi ivit :) polisiye roman ve dizi ve film hiç kaçırmaam :) sanaaa süfer önerilerde bulunayıım :) forbrydelsen/bron broen/the wire. bu üçü gelmiş geçmiş en iyi polisiyeler seçildiler :) olmazsa yine sölerim bir dolu dizii :) polisiyede kuzey avrupa çok iyi :) edebiyatta da filmde dizide de :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa çok sağ ol, bilmiyordum bak. Ben genelde polisiye roman okuyordum dizi/filmlerini izlemeye yeni başladım diyebilirim. Nadir izlediydim dedektif. Bakacağım hepsine :)

      Sil

Son Instagram Gönderilerim
@kayipfisilti

Instagram

Kayıp Fısıltı. Theme by STS.