Alice Harikalar Diyarında - Lewis Carroll | Kitap İncelemesi

Alice Harikalar Diyarında eserinin çizgi filmini çocukluğumda severek kaç kere izlemişimdir kim bilir. Sonra Türkçe kitabını da okumuştum, çocukken. Onca sene sonra hala bir yerde karşıma çıktığında özlemle bakar geçmişe doğru ve yazarın hayal gücüne hayran kalırım. Bu yüzden, zaten çok uzun olmayan eserin İngilizcesini okumaya karar verdim ve bir günde bitiriverdim.




Alice Harikalar Diyarında
Lewis Carroll


Alice Harikalar Diyarında kitabı Lewis Carroll'ın 1865 yılında çıkarttığı fantastik kitabıdır. 95 sayfa. Konusu: Alice güneşli bir pazar günü ablasıyla birlikte kır gezisine çıkar. Ağacın altında ablasıyla otururken canı iyice sıkılan Alice'i birden heyecanlandıran bir olay olur. Koşan bir tavşan görür. Bu tavşanın diğerlerinden farkı iki ayağının üstünde yürümesi ve saat taşımasıdır. Merakına yenik düşen Alice, tavşanın peşinden gider ve onunla birlikte gizli bir geçitten içeri girer. Ancak geçide adımını atar atmaz düşmeye başlar ve büyük bir hayal gücünün ürünü olan bir dünyaya adımını atar. Kitabın arka kapağı:




Kitaba tekrar başladığımda, çocukluğumun masalsı dünyasına geri döndüğümü hissettim. Lewis Carroll'ın kalemiyle Alice'in macerası, zaman ve mekan kavramlarını altüst eden bir yolculuk sunuyor. İlginç karakterlerle dolu bu diyar, her defasında yeni bir şey keşfetmemizi sağlıyor. Alice'in serüveni, aslında bir rüyanın içindeki rüya gibi, gerçeklikle hayal arasındaki ince çizgiyi bulanıklaştırıyor. Eserdeki dil o kadar zengin ve çeşitli ki, okuyucuyu kelimeleriyle büyülüyor. Carroll'ın eserindeki mizahi yaklaşım, okuru hem düşündürüyor hem de güldürüyor.


Alice karakteri, masumiyeti ve merakıyla okuyucunun sempatisini kazanıyor. Onunla birlikte diyarın içinde ilerlerken, mantık kurallarının nasıl sorgulandığını ve absürt olayların nasıl normalleştiğini gözlemliyoruz. Her karakter, kendi içinde bir anlam dünyası taşıyor ve bu da okuyucuya farklı perspektifler sunuyor. Eser, sadece çocukların değil, yetişkinlerin de hayal gücünü besleyen bir hazine niteliğinde. Çünkü aşağıda seçmiş olduğum alıntıların anlamlarını bir çocuk düşünemez;


Mantık şu: İki kere bir dört eder, ya da iki kere bir beş eder, ne olduğuna bakılmaksızın, nasıl hesaplanırsa öyle eder.


Bu kitapta beni en çok düşündüren sözdü ve sizinle biraz genişçe bunun hakkında yazmak istiyorum. Bu ifadesiyle, mantığın göreceli olduğu, kabul edilen kuralların esnetilebileceği veya hiçe sayılabileceği vurguluyor yazar. Geleneksel mantık kurallarına sadık kalmadan, sonucu istenildiği gibi şekillendirmenin mümkün olduğu düşüncesi öne çıkartıyor. Bu, kitaptaki absürt olayların ve karakterlerin davranışlarının temelinde yatan mantık dışı ve absürtlüğe bir gönderme olduğunu düşünüyorum.


Ayrıca Carroll, bu tür ifadelerle okuyucuları düşünmeye ve beklenmedik sonuçları kabul etmeye teşvik ediyor. Mantık ve gerçeklik kavramlarının esnekliği ve göreceliği üzerine düşündürüyor bende. Bunun dışında sevdiğim ve beni düşündüren diğer alıntılar:


İmkanı olmayan şeyleri genellikle geciktirme. İmkansızın üzerine düşün.

Zamanın ne kadar süreceği önemli değil, çünkü zamanın olup olmadığından asla emin olamayız.

Kimi zaman altı farklı yöne doğru aynı anda gitmek gerekir.

Hayal gücü, gerçeklikten daha güçlüdür, çünkü gerçeklik sadece sınırlarımızı yansıtır, hayal gücü ise onları ötesine geçer.


Aslında hepsini ayrıntılarıyla yazmak istiyorum. Belki başka gönderilerimde yazarım. Peki siz bu sözler hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum...


***

Instagram: @kayipfisilti

Tüm kitap incelemelerimi ve önerilerimi görün

Edebiyata dair tüm yazılarımı görün 

5 Yorum

  1. Hayal gücüne olan katkısı nedeniyle sevdiğim eserlerden biri. Tuhaflıklar bir süre sonra göze batmıyor ve insan o dünyanın içinde buluyor kendini. :)

    YanıtlaSil
  2. Çocukluğumuzun kült kitaplarından biri sanırım. Ana dilinde okumak daha bir keyifli olmuştur sanırım

    YanıtlaSil
  3. Bu kitabı çok seviyorum. Küçükken elimde birden fazla kopyası vardı. Çünkü insanlar bana hediye alacakları zaman kitap alırlardı ve böylece elimde Aliceler birikmişti :) Sonra o kitapları bir yerlere verdim sanırım. Büyüyünce kendim bir baskı almış birkaç kez okumuştum. Benim için başucu kitabı gibi. Hatta geçenlerde yine başladım. Seçtiğin alıntılar da üzerine düşündüren, güzel alıntılar gerçekten. İlk alıntıya yaptığın açıklamaya da katılıyorum. Bence de yazar tek tip düşünmenin ötesine geçmeye teşvik ediyor.

    YanıtlaSil
  4. okumaya da izlemeye de doyum olmuyor. küçük deniz kızı var bir de amaaa :)

    YanıtlaSil
  5. Masal kitabıyla sevmiştim sonradan kizımla çizgi filmini de izledik. İlginç bir masal ☺️

    YanıtlaSil